Yaz aylarında ekmek yemeyi de bırakmış, olabildiğince işlenmemiş gıda tüketmeye geçmiştim. Sonbaharın da gelmesiyle artık bünyelerimiz biraz da yüksek kalorili beslenmek, hatta belki hafiften yağlanmaya meyillenmek istiyor. Evdekilerde de bu eğilim, her gün sofralara ekşi mayalı ekmek getirmek şeklinde kendini gösterdi. Tabi ki o güzel ekşi mayalı ekmek kokularına direnmek benim için de oldukça güç hale geldi.
Buna alternatif olarak evde sağlıklı nasıl bir şey yaparız deyince, bir yakınımdan gelen bu tarifi denemeye karar verdim. Sırf benim değil, evdekilerin de damak zevkine uyan, ekşi mayalı ekmeği aratmayan bir sonuç çıktı.
Eğer glüten ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız, size de güzel bir haberim var; bu ekmek glütensiz! Karabuğday; adında buğday geçmekle beraber, aslında kuzukulağıgiller ailesinden bir bitkinin tohumu. Gerçekte buğday olmakla uzaktan yakından bir ilgisi yok.
Şimdi gelelim tarifimize. Burada önemli bir püf noktamız var. Karabuğdayı alırken, işlenmemiş olmasına özen göstermemiz gerekiyor. Genelde marketlerde paketli olarak satılan karabuğday, işlem görmüş olduğu için, kendi mayalanmasını sağlayacak doğal bakterilerini kaybetmiş oluyor. Bunun için internetten “çiğ karabuğday” olarak sipariş verdiğimde, rengindeki farkı görmüş ve sok olmuştum. Ev için 5kg olarak sipariş ettiğimde, rahatlıkla bozulmadan tüketildiğini gördüm. Kendi siparişlerimde kullandığım site: www.ingro.com.tr (Birçok farklı siteden verdiğim sipariş bu markanın ürününü gönderince, direkt olarak bu siteyi buldum.)
Malzemeler:
- 2 bardak çiğ karabuğday
- 1 silme tatlı kaşığı öğütülmüş pembe Himalaya tuzu (eğer evinizde yoksa 1 çay kaşığı normal tuz da olur)
- İçme suyu
Tercihe göre ek olarak:
- 1 çorba kaşığı keten tohumu
- 1 çorba kaşığı chia tohumu
- 1 çorba kaşığı çörek otu
- 1 çorba kaşığı susam
- 1/2 avuç ay çekirdeği veya kabak çekirdeği içi
- 1 avuç kırıklanmış ceviz
- 1 tepeleme çorba kaşığı besin mayası (peynirsi bir tat ve koku vermesi için kullanılan vegan bir gıda takviyesidir, aktif maya görevi görmez
Şimdi adım adım ekmeğimizin yapılışına geçebiliriz!
1. Adım:
Çiğ karabuğdaylarımızı 2 bardak olacak şekilde ölçüp, temiz ve boş bir kaba alıyoruz. Burada önemli olan ayrıntı, tohumları hiç yıkamamak. Kendi bakterileri ile mayalanma süreci geçirecekleri için, tarifin hiçbir aşamasında tohumları yıkamıyoruz.
2. Adım:
Kaba, tohumların üzerine yaklaşık 1 parmak geçecek kadar içme suyu ekliyoruz. Kabın üzerini örtüp, evin ılık bir köşesinde 6 saat kadar dinlenmeye ve aktive olmaya bırakıyoruz. Tohumlarımız bu süre içerisinde şişiyor ve canlanmaya başlıyor.
3. Adım:
6 saat sonunda şişmiş tohumlarımızı bir süzgeçten geçirip, yıkamadan güçlü bir mutfak öğütücüsünün içine alıyoruz. İlk etapta ölçü için kullandığımız bardakla, 1 bardak içme suyu ilave edip kıvamı kek hamuru gibi olana dek öğütüyoruz.
4. Adım:
Kek hamuru kıvamındaki karışımımızı temiz bir kaba alıp, üzerini temiz bir mutfak beziyle örtüyoruz. Evde yine ılık bir köşeye alıp, 12 saat kadar kendi kendisini mayalamaya bırakıyoruz. (Eğer mayalamaya bırakmadan önce -kulağa komik de gelse- hamura güzel şeyler söylerseniz, mayalanmanın daha güzel olacağını söyleyebilirim, ne de olsa maya da canlı ve ona yüklediğiniz enerjiden etkileniyor.)
5. Adım:
12 saat sonunda içerisine tuzu ve istediğimiz diğer ek malzemeleri de ekleyerek karıştırıyoruz. (Bu sırada fırını ısıtmaya başlarsak iyi olur, ekmeği fırına verdiğimizde fırın sıcak olursa pişme işlemi daha güzel gerçekleşecektir.)
6. Adım:
Kendi evimde yaparken kek kalıbına direkt dökmek yerine kabın içine yağlı kağıt yerleştirmeyi daha çok seviyorum. Hem kabı ekstra yağlamak gerekmiyor, hem de kalıp halinde çıkarması çok daha kolay hale geliyor. Bu yöntemi uygulamak istiyorsanız kaba yağlı kağıt yerleştiriyoruz, eğer eski usul yapacağım derseniz kabı az miktarda zeytin yağı ile yağlayabilirsiniz.
7. Adım:
Tuzunu ve ek malzemelerini eklediğimiz hamurumuzu, kabın içine döküyoruz ve önceden 180 dereceye ısıttığımız fırınımıza, kalıba aldığımız ekmeğimizi, pişmek üzere yerleştiriyoruz.
8. Adım:
Kabınızın derinliğine ve ekmeği nasıl sevdiğinize bağlı olarak pişirme süresi farklılık gösteriyor. Ben derin bir kapta, somun halinde pişirmeyi tercih ettiğim, kabuğunu kalın ve sert sevdiğim için 2 saatten biraz fazla sürüyor pişmesi. İlk pişirdiğimde herhalde yapamadım, bir türlü pişmedi diye düşünmüştüm. İnanın, sabırla beklediğinize değen bir ekmek olacak sonucu!
Eğer hızlı pişmesine ihtiyacınız varsa, ısıya dayanıklı cam bir fırın kabında, (ekmeğimiz biraz ince oluyor fakat) bu süre 40 dakikaya kadar kısalabiliyor.
Kek yaparken de kullandığımız bıçak testi ile içinin pişip pişmediğini anlamamız mümkün. Temiz bir bıçağı kalıbın ortalarına doğru batırıp çıkardığınızda bıçağa sıvanmış çiğ hamur varsa, pişme bitmemiş; eğer bıçak temiz çıkıyorsa ekmeğinizin içi pişmiş demektir.
9. Adım: (tercihe bağlı)
Biz evde yerken, kimimiz Alman ekmeği gibi hafif nemli dokusundan hoşlandığı için fırından çıktığı haliyle tüketiyor; kimimiz biraz da ekmek kızartma makinesinde kızartarak yemeyi tercih ediyor.
Özellikle içine ceviz ve diğer tohumları eklediysek, babam değişik bir yöntem icat etti: ince dilimler halinde kesip önce kızartıyor, ardından ekmek kızartma makinesinin sıcağında kurumaya bırakıyor. Ara öğün olarak yemek için harika tuzlu krakerler çıkıyor ortaya!