Sanskritçe çark gibi dönen cisim anlamına gelen çakralar, bedenimizi düzenleyen ana enerji noktalarıdır. Çakralar için bedenimizde akış içindeki enerjinin doldurduğu havuzlar da diyebiliriz. Bedenimizde bulunan toplam 7 ana çakramız aynı organlarımız gibi farklı işlevlerle çalışarak bizi düzenlemektedir. Enerji merkezi olmaları nedeniyle bedenimizde oluşan tüm blokajlardan yani tıkanmalardan ve kirlenmelerden etkilenirler.
Çakraları birer havuz gibi düşünürsek, enerji kanallarında yani havuzu dolduran hortumlarda olan tıkanmalar, havuzların dolmasını ve tam potansiyelde çalışmalarını engeller. Bu nedenle tam potansiyelinde çalışamayan çakralarımızı enerjilendirmemiz ve dengelememiz de bir o kadar önemlidir. Bu konuda Bioenerji, Reiki, Matrix, imgeleme, yoga veya türlü meditasyon çalışmaları kullanılabilmektedir. Bu tarz bir çalışma daha önce yapmayanlar için kendi tercih ettiğim bir meditasyonu da yazının sonundaki linkle paylaşıyorum.

Bu meditasyona geçmeden önce çakralarımızı daha yakından tanımamızı öneririm. Üzerine çalışacağımız alanları tanımak, onlarla çalışmak konusunda bize yardımcı olacaktır.
Çakralar hakkında kısa fakat önemli birkaç bilgiyi sıralamak gerekirse:
Çakra Adı | Çakra Rengi | Çakra Tanımı | Blokajları |
Tepe (Taç) Çakra | Beyaz ya da mor | Ruhsallıkla bağlantı noktası | Bağımlılıklar |
Üçüncü Göz | Mor ya da lacivert | Hakikatin algılanması | Yargılar |
Boğaz Çakrası | Gök mavisi | Hem ruhsal hem fiziksel iletişim | İnkâr/Yalan |
Kalp Çakrası | Yeşil ya da pembe | Sevgi ve şifa | Keder/Nefret |
Solar Plexus | Güneş sarısı | Güç ve irade | Öfke/Suçluluk |
Sakral Çakra | Turuncu | Yaratıcılık ve haz duygusu | Utanç |
Kök Çakra | Kırmızı | Hayatta kalma ve güvenlik duygusu | Korku |
Kök Çakra (Mooladhara)
Omurganın en altında, kuyruk sokumu ve cinsel organlar arasında yer alır. Deri, akciğer, karaciğer, böbrekler ve bağırsaklar gibi organların arındırıcı işlevlerinin dengelenmesinde rol oynar. Elementi topraktır. Hayatta olmayı temsil eder ve hayatımızın temelini oluşturur. Tabi ki güçlü bir temele sahip olmak için birikmiş blokajları temizlemek önemlidir. Bu çakranın en önemli blokajı korkudur ve enerjilenmemesi durumunda hayatınızdan korkuyu tam anlamıyla atmanız da mümkün olmayacaktır. Huy veya alışkanlık olarak adlandırdığımız davranışlarımızın çoğu bu çakrada kayıtlıdır.
Bu çakranın enerjilenmesi hayata karşı duyduğumuz güveni arttıracaktır. Kendimizi tam da olduğumuz gibi görmeye ve sevmeye başlamamızı sağlar. Bu nedenle önce kendimizi ve sonra da hayatı olduğu gibi kabul etmeye başlamamız gerekir. Blokajları temizledikçe ve çakraları enerjilendirdikçe akışın çok daha kolaylaştığını gözlemleyebilirsiniz.
Bu çakraya çalıştığımız dönemde, enerjilenmeyi hızlandırmak için aynı bu çakra gibi toprak içerisinden çıkan patates, havuç, pancar, kereviz gibi besinleri tüketmemiz süreci destekleyecek ve enerjilenmemizi hızlandıracaktır.
Sakral Çakra (Swadhisthana)
Bel omurunu pelvise bağlayan bölgede yer alır; üreme organları, böbrekler ve böbrek üstü bezlerinin işlevlerinin dengelenmesinde rol oynar. Elementi sudur ve tamamen akışla, hayata karşı esnekliğimizle ve hayattaki yaratıcı gücümüzle ilgilidir.
Sürekli çabalamaktan yorulmuş, istekli fakat yılgın olduğumuz dönemleri hatırlayabiliyor muyuz? İşte bu his tam da Sakral çakranın üzerinde bulunan blokajlardan kaynaklanıyor. Vücudundan ve cinselliğinden utanan, yetersiz hisseden, idrar yolları sorunları ve alt bel ağrıları çeken kişilerin bu çakrayı enerjilendirmesi özellikle önem taşıyor. Bu çakranın temizlenmesi ve enerjilenmesi; hayattaki yaratıcı gücümüze, tutkularımıza bizi tekrar kavuşturabileceği gibi duygusal çalkantılarımızı da dengeleyecektir ve hayatımız da aynı su gibi dengeli akışına geri dönecektir.
Solar Plexus (Manipura)
Karın bölgesinde midenin olduğu bölümde yer alır. Sindirim sisteminin, karaciğerin, safrakesesinin, dalağın ve pankreasın işlevlerinin dengelenmesinde rol oynar. Kişisel güç merkezidir ve elementi ateştir. Özgüven, güç ve iradeyi simgeler. Bu bölgenin blokajlarında ortaya yeme bozuklukları, sindirim sorunları ve enerjisiz kalmasıyla beraber öfke, kıskançlık, kin ve suçluluk gibi duyguların ortaya çıkması muhtemeldir.
Stres ve gerginlik duygularını genellikle midede hissederiz. Sezgilerimizin de bir çoğunun kaynağı yine burasıdır. Bu nedenle bu çakranın blokajlarının temizlenmesi ve enerjilendirilmesi özellikle önemlidir. Bize hayatta güç veren, egomuzu yani bizi hayatta var eden parçamızı barındıran bu çakrayı enerjilendirmek daha güçlü bir özgüven, başarı ve irade için önemdir.
Bu çakraya çalışırken, süreci hızlandırmak ve desteklemek için tahıl esaslı dengeli bir karbonhidrat alımı işimize yarar fakat unutmamakta fayda var ki karbonhidrat alımımızı günlük kalori tüketimimizin dörtte biriyle sınırlamalıyız. Aksi taktirde bedenimize yaptığımız karbonhidrat yüklemesi, enerji dengesini sağlamak yerine metabolizmamız üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır.
Kalp Çakrası (Anahata)
Göğüs kafesinin merkesinde, iki göğsün arasında yer alır ve elementi havadır. Burası bir önceki çakradan (ego merkezinden) sonra “biz” bilincinin başladığı ilk yerdir. Daha öncelerde ben, ben, ben diyen nefsin biz demeye başlamasıyla beraber paylaşmak ve topluluk gibi kavramlar hayatımıza girer. Bu nedenle bu çakra için sevgiye açılan kapı da denilmektedir. Sevgi, şefkat, kişisel genişleme ve sadece kendini düşünmeden sevme kabiliyeti ile ilişkilidir. Aynı zamanda timüs bezinin işlevlerini düzenleme yoluyla, bedenin bağışıklık sistemiyle doğrudan ilişkilidir ve bu yönüyle bedendeki şifalanma merkezi olarak da geçer.
Bu çakrada sevginin eksikliğinde ortaya çıkan, kedere ve nefrete neden olan blokajlar çözüldükçe ve çakra enerjilendirildikçe kalbin kapıları açılır, gerçek sevgi mümkün olur. Kalbinizi sevgiye açmak için sevmeye en önemli kişiden başlamamız gerekiyor, kendimizden. Unutmamak gerekir ki mutlu ve kendiyle barışık biri olmak, hayatımızdaki diğer insanlara verebileceğimiz en güzel hediyedir.
Gül, aromatik ve şifalı bitkiler arasında en yüksek titreşime sahip bitkidir. Eğer Kalp çakrasına çalışıyorsak gül çayı içmek, saf gül yağı ile çalışmak ve kendimizi gül enerjisiyle sarmalamak bu çakranın enerjilenmesi sürecinde bize yardımcı olacaktır.
Boğaz Çakrası (Vishuddhi)
Boğazda, tiroit bezinin bulunduğu konumda yer alır. Bu çakra elementi olan son çakradır. Elementi ise Ether yahut Akaşa olarak geçen, batı kültürlerinde süptil olması nedeniyle yaygın olarak bilinmeyen 5. elementtir. Metabolizma ve hormonların düzenlenmesinde rol alır. Bu nedenle de blokajlarının boğaz, ses, boyun ve tiroit sorunlarına neden olması mümkündür. Enerjisizliği durumunda ise uyuşukluk, inkâr, kendini ifade edememe, çekingenlik, özgür hissetmeme, başkalarının fikir ve yargılarından korkma gibi durumlar görülür.
Bu çakra genel olarak iç sesimizi dinlemekle, öz kimliğimizi bulmakla ve bunları ifade etmekle ilgilidir. Bu çakranın enerjilenmesi ve temizlenmesi bizi adeta dışarıdan gelen tüm söylemlere karşı korur. Kendimizi rahatlıkla ve güzellikle ifade etmemizi sağlar, kalpten gelen yüceltici ifade ile meşgul olmamıza yardım eder.
Üçüncü Göz Çakrası (Ajna)
Önden bakıldığında kaşların hemen ortasında, beynin içerisindeyse hipofiz bezi bölgesinde yer alır. Genelde doğu felsefesinde sıkça adı geçen “içe bakan göz”dür. Fiziksel olarak mutluluk hormonlarından biri olan serotoninin salgılanmasında rol alır.
Blokajlarının en önemlisi kişinin benimsediği ve tutunduğu yargılardır. Anlam konusunda da üzerinden geçtiğimiz üzere yargılarımızın hepsi bu çakrada gölgelenmelere sebep olacaktır. Enerjisizliği durumunda kişiyi maddi dünya odaklı hale getirir; farkındalık, bilinçlilik ve paylaşımcılık azalır, derine inmek zorlaşır. Bu çakranın enerjilendirilmesi gerçekleri olduğu gibi görebilmemizi, eskiden sorun gibi gördüğümüz durumların arkasındaki mucizeleri görmemizi sağlarken vizyonumuzu genişletir ve sezgilerimizi güçlendirir.
Tepe Çakra (Sahasrara)
Başımızın tepe noktasında yer alır ve bilincin fiziksel temelinde rol alır. İçsel bilgelikle, ilahi güçle, evrenle ve vicdanla olan ilişkimizin merkezidir. Duygusal-zihinsel-ruhsal bütünlüğümüz tüm çakralarla beraber bu çakranın da enerjilenmesi ile mümkündür.
Bu çakranın temizlenmesi ve enerjilendirilmesi enerji bedeninize ruhunuzdan akan enerjiyi kabul edebilmenizi sağlar. İlahi enerjinin bedene girdiği yer olması nedeniyle bu çakrayı ne kadar enerjilendirirsek, tüm enerji bedenimizin enerjilenmesi de o kadar kolaylaşacaktır.
Çakralara dair genel bir bilgi sahibi olduğumuza ve enerjilendirmenin önemini anladığımıza göre, meditasyona devam etmeden önce mudralara göz atmak isteyebilirsiniz. Eğer meditasyonda kullanacağımız Chin (Gyan) Mudra’yı biliyorsanız, imgeleme kullanacağımız bu renk meditasyonuyla yola direkt devam edebiliriz.